Bir süre Almanya ve Hollanda'da çalışmış olan Prof. Dr. Çeri'nin ulusal ve uluslararası bilimsel dergilerde yayınlanmış 50'yi aşkın araştırma makalesi bulunmakta. Gerek bilimsel gerek sahadaki çalışma ve araştırmalarına devam etmektedir. 2018 yılında Avusturya Çocuk ve Genç Psikiyatristleri Derneği tarafından 'Ernst Berger Sosyal Psikiyatri Ödülü’ne layık görülen Prof. Dr. Çeri, 2016 yılında da Avrupa Psikiyatri Birliği tarafından en iyi araştırmacı ödülünü almaya hak kazanmıştır.
Yale Üniversitesi'nde Bağımlılık ve Tedavisi (Addiction Treatment: Clinical Skills for Helathcare Providers) Programı ile İstanbul Bilgi Üniversitesi ve New York Uluslararası Travma Çalışmaları Programı Ortaklığıyla düzenlenen Uluslararası Travma Çalışmaları Sertifika Programı'na katılmış olan Prof. Dr. Çeri ulusal ve uluslararası üniversite ve kurumlarda birçok eğitim ve öğretim ile klinik deneyim programına katılmıştır.
2002 yılında İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesinde doktorluk eğitimine başlayan Çeri, 6 yıllık tıp eğitimini başarı ile bitirerek 2008 yılında 'Tıp Doktoru' ünvanını kullanmaya hak kazanmıştır. İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 1 yılı aşkın süre İç Hastalıkları asistanlığı yapan Dr. Çeri, 2010 yılında İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi asistanlık eğitimine başlamış, 4 yıllık asistanlık sürecinin ardından 2014 yılında uzman doktor olmuştur. Sakarya ve Kütahya'da bir süre çalışan Dr. Çeri, 2015-2018 yılları arasında Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışmıştır. Ulusal ve uluslararası birçok sempozyum ve kongrede sunumları olan Çeri'nin ulusal ve uluslararası bilimsel dergilerde yayınlanmış 30'u aşkın araştırma makalesi bulunmakta, halen Antalya'daki bir klinikte hasta ve danışan almaya devam etmektedir.
Prof. Dr. Veysi Çeri'nin Pandemi sürecinde Artan Depresyon ve Antidepresan Kullanımına Dair İndependent Türkçe'ye verdiği Röportaj
''Genç ve çocuk psikiyatristi Prof. Dr. Veysi Çeri'nin konuya ilişkin Gazete Duvara verdiği röportaj; Okullar saat 9’dan önce açılmamalı''
Telefon ve tabletlere indirilen dijital oyunlardaki tehlikeye dair Prof. Dr. Veysi Çeri'nin Hürriyet Gazetesine verdiği Röportaj
Gençler arasında giderek artan Siber Zorbalığa dair Veysi Çeri'nin Hürriyet Gazetesine verdiği Röportaj
Prof. Dr. Veysi Çeri'nin Olumsuz Çocukluk Yaşantılarının uzun dönem etkilerine dair Milliyet Gazetesine verdiği Röportaj
Netflix'te yayımlanan Hajimete no Otsukai isimli programda yer alan çocuklara dair Veysi Çeri'nin Posta Gazetesine verdiği röportaj
Haberglobal.com.tr’ye açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Çeri, "Ülkemizde 6 yaşından sonra çocuğu okula göndermemek mümkün değil. Zorunluluk yaşı, zaman kaybetmeden 7 yaşına çekilmeli" ifadelerini kullandı. Çocukların sosyal, duygusal, bilişsel ve psikolojik gelişimlerinin birbirinden farklı olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Çeri, "Okul öncesi eğitim dediğimiz kreş eğitimi ile ilkokul eğitimini birbirinden ayırmamız gerekir. Nitekim araştırmalar okul öncesi eğitimin erken başlamasının yararına işaret ediyor. Ancak günümüzde duygusal gelişimin giderek yavaşladığını düşünüyorum" dedi
Çocuklarımıza değer veriyoruz. Whatsapp üzerinden mesai saatleri içinde dilediğiniz zaman mesaj atabilirsiniz.
Çocuk ve Genç Psikiyatristi | Prof. Dr. Veysi Çeri, Çocuk ve Genç Psikiyatristi & Psikoterapist, Yakamoz sitesi, Metin Kasapoğlu Caddesi, Muratpaşa/Antalya, Türkiye
Pzt | 09:00 – 17:00 | |
Sal | 09:00 – 17:00 | |
Çar | 09:00 – 17:00 | |
Per | 09:00 – 17:00 | |
Cum | 09:00 – 17:00 | |
Cmt | Kapalı | |
Paz | Kapalı |
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Çocuğunuzun yerinde duramaması, sürekli hareket etmesi, ödevlerini tamamlamakta zorlanması ya da dikkatinin sık sık dağılması size tanıdık geliyor mu? Bu davranışlar, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun (DEHB) belirtileri olabilir. DEHB, çocukların ve bazen yetişkinlerin yaşamını etkileyebilen, ancak doğru bilgi ve yaklaşımla yönetilebilen bir nörogelişimsel durumdur. Bu yazıda, DEHB’yi anlaşılır bir şekilde açıklayacak, DSM-5 tanı kriterlerini ekleyecek, bilimsel temellere dayanan bilgilerle ebeveynlere rehber olacak ve umut verici bir yol haritası sunacağız
DEHB Nedir? DEHB, beyindeki dikkat, dürtü kontrolü ve davranış düzenlemesiyle ilgili süreçlerin etkilendiği bir durumdur. Bilimsel çalışmalar, DEHB’nin genetik faktörlerle güçlü bir bağlantısı olduğunu ve beyindeki dopamin gibi nörotransmitterlerin dengesizliklerinden kaynaklanabileceğini göstermektedir. DEHB, üç ana şekilde kendini gösterebilir:
1. Dikkat Eksikliği Ağırlıklı Tip: Çocuğun dikkati kolayca dağılır, unutkanlık sık görülür, organize olmakta zorlanır.
2. Hiperaktivite-Dürtüsellik Ağırlıklı Tip: Çocuk yerinde duramaz, sürekli hareket eder, sırasını beklemekte zorlanır veya düşünmeden hareket eder.
3. Kombine Tip: Hem dikkat eksikliği hem de hiperaktivite-dürtüsellik belirtileri bir arada görülür. DEHB, tembellik, yaramazlık ya da “kötü ebeveynlik” değildir. Bu, çocuğun iradesiyle kontrol edebileceği bir durum değil; nörolojik temelli bir durumdur. Çocuğunuzun beyni, bilgiyi işleme ve düzenlemede farklı bir yol izler. Bu farklılık, doğru destekle bir dezavantaj olmaktan çıkıp çocuğunuzun potansiyelini ortaya çıkarabilir.
DSM-5’e Göre DEHB Tanı Kriterleri :
DEHB tanısı, Amerikan Psikiyatri Birliği’nin *DSM-5 (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, 5th Edition)* kriterlerine göre konur. Tanı, bir çocuk ve ergen psikiyatristi tarafından kapsamlı bir değerlendirme ile konulmalıdır. Aşağıda, DSM-5’te yer alan DEHB tanı kriterleri özetlenmiştir:
A. Sürekli Dikkatsizlik ve/veya Hiperaktivite-Dürtüsellik Belirtiler, çocuğun yaşına ve gelişim seviyesine uygun olmayan bir düzeyde olmalı ve günlük işlevselliği olumsuz etkilemelidir. Belirtiler, en az 6 ay boyunca birden fazla ortamda (örneğin, ev ve okul) gözlemlenmelidir. DEHB tanısı için aşağıdaki iki kategoriden birinde veya her ikisinde belirtiler aranır:
1. Dikkatsizlik: Aşağıdaki belirtilerden en az 6’sı (17 yaş ve üstü için 5’i) mevcut olmalıdır:
- Görev veya oyunlarda dikkati sürdürmekte zorlanma.
- Detaylara dikkat etmeme veya okul/iş görevlerinde dikkatsiz hatalar yapma.
- Dinlerken dikkatinin dağılması (konuşmaları takip edememe).
- Talimatları takip etmeme veya görevleri tamamlayamama (tembellikten değil, dikkatsizlikten).
- Organizasyon sorunları (örneğin, eşyalarını düzenleyememe, zaman yönetimi zorluğu).
- Zihinsel çaba gerektiren görevlerden kaçınma (örneğin, ödev yapmaktan hoşlanmama).
- Eşyalarını sık sık kaybetme (kalem, defter, oyuncak vb.).
- Dış uyaranlarla kolayca dikkatin dağılması.
- Günlük aktivitelerde unutkanlık.
2. Hiperaktivite ve Dürtüsellik: Aşağıdaki belirtilerden en az 6’sı (17 yaş ve üstü için 5’i) mevcut olmalıdır:
- Otururken elleri/ayaklarıyla kıpırdanma veya yerinde duramama.
- Oturması gereken durumlarda yerinden kalkma.
- Uygunsuz durumlarda koşma veya tırmanma (ergenlerde/ yetişkinlerde huzursuzluk hissi).
- Sessizce oyun oynama veya boş zaman aktivitelerine katılmada zorluk.
- Sürekli hareket halinde olma (sanki “motor takılmış” gibi).
- Çok konuşma.
- Soru tamamlanmadan yanıt verme (dürtüsel cevaplar).
- Sırasını beklemekte zorlanma.
- Başkalarının sözünü kesme veya araya girme (örneğin, konuşmalara ya da oyunlara müdahale etme).
B. Ek Kriterler - Başlangıç Yaşı: Belirtilerin bazıları 12 yaşından önce ortaya çıkmış olmalıdır.
- Farklı Ortamlar: Belirtiler, iki veya daha fazla ortamda (ev, okul, sosyal ortamlar) gözlemlenmelidir.
- İşlevsellikte Bozulma: Belirtiler, sosyal, akademik veya mesleki işlevselliği açıkça bozmalıdır.
- Diğer Bozukluklarla Ayrım: Belirtiler, başka bir ruhsal bozukluk (örneğin, kaygı bozukluğu, otizm spektrum bozukluğu) ile daha iyi açıklanmamalıdır. Tanı, yalnızca bir uzman tarafından, aile, öğretmen ve çocuğun gözlemlerine dayalı olarak konur. Bu kriterler, DEHB’nin doğru bir şekilde tanımlanmasını ve uygun tedaviye yönlendirmeyi sağlar.
Belirtiler Nelerdir? DSM-5 kriterlerinde detaylıca belirtildiği gibi, DEHB belirtileri yaşa uygun olmayan bir yoğunlukta ve sıklıkta görülür. Özetle:
- Dikkat Eksikliği: Uzun süre bir işe odaklanamama, detayları kaçırma, sık sık eşya kaybetme, talimatları takip etmekte zorlanma.
- Hiperaktivite: Sürekli kıpırdanma, oturduğu yerde duramama, çok konuşma.
- Dürtüsellik: Başkalarının sözünü kesme, sırasını bekleyememe, düşünmeden riskli davranışlarda bulunma. Bu belirtiler, çocuğun okul başarısını, sosyal ilişkilerini ve özgüvenini olumsuz etkileyebilir. Ancak erken tanı ve uygun müdahalelerle bu etkiler en aza indirilebilir.
DEHB Tanısı ve Tedavisi Eğer çocuğunuzda DEHB olduğundan şüpheleniyorsanız, bir çocuk ve ergen psikiyatristine başvurmak en doğru adımdır. Tanı, DSM-5 kriterlerine dayalı kapsamlı bir değerlendirme süreciyle konur; bu süreçte çocuğun davranışları, aile ve öğretmen gözlemleri dikkate alınır.
DEHB tedavisi, bireysel ihtiyaçlara göre şekillenir ve genellikle şu yöntemleri içerir:
- Davranışsal Terapiler: Çocuğa organizasyon becerileri, zaman yönetimi ve duygusal düzenleme öğretilir.
- Ebeveyn Yönetim Eğitimi: Siz ebeveynler, çocuğunuzun davranışlarını anlamayı ve destekleyici stratejiler geliştirmeyi öğrenirsiniz.
- İlaç Tedavisi: Gerektiğinde, uzman kontrolünde ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, beyindeki kimyasal dengesizlikleri düzenleyerek dikkati ve dürtü kontrolünü artırabilir.
- Okul Desteği: Öğretmenlerle iş birliği yaparak çocuğun eğitim ortamında desteklenmesi sağlanır. Unutmayın, DEHB’li her çocuk farklıdır ve tedavi planı çocuğun ihtiyaçlarına göre özelleştirilmelidir.
Ebeveynler Olarak Ne Yapabilirsiniz? DEHB’li bir çocuk yetiştirmek zorlayıcı olabilir, ancak sizin desteğiniz çocuğunuzun hayatını değiştirebilir. İşte bilimsel temellere dayanan, uygulanabilir öneriler:
1. Bilgi Edinin: DEHB ve DSM-5 kriterleri hakkında güvenilir kaynaklardan bilgi edinin. Çocuğunuzun davranışlarının bir “kusur” değil, nörolojik bir farklılık olduğunu anlayın.
2. Yapılandırılmış Bir Ortam Sağlayın: Günlük rutinler oluşturun. Çocuğunuza net talimatlar verin ve görevleri küçük, yönetilebilir adımlara bölün.
3. Olumlu Davranışları Ödüllendirin: Çocuğunuzun başarılarını fark edin ve takdir edin. Pozitif pekiştirme, özgüveni artırır.
4. Sabırlı ve Anlayışlı Olun: Çocuğunuzun davranışları sizi zorladığında, onun da mücadele ettiğini unutmayın. Sakin kalarak model olun.
5. Kendinize de Destek Bulun: Ebeveyn destek gruplarına katılmak, diğer ailelerle deneyim paylaşımı yapmak sizi güçlendirebilir.
UNutmayın DEHB ile Başarı Mümkün! DEHB’li çocuklar, doğru destekle inanılmaz başarılar elde edebilir. Birçok ünlü isim, sanatçı, girişimci ve bilim insanı DEHB’li olduğunu açıklamış ve bu durumun onların yaratıcılığını, enerjisini ve kararlılığını beslediğini belirtmiştir. Çocuğunuzun güçlü yönlerini keşfedin; belki o, detaylara takılmadan büyük resmi görebilen bir mucit ya da enerjisiyle çevresine ilham veren bir lider olacak! DEHB, bir engel değil, farklı bir düşünme biçimidir. Çocuğunuzun potansiyelini ortaya çıkarmak için ona sevgi, sabır ve doğru rehberlikle destek olun. Unutmayın, siz yalnız değilsiniz; uzmanlar, öğretmenler ve diğer ebeveynler bu yolda sizinle birlikte. Eğer daha fazla bilgiye ihtiyacınız varsa, bir uzmana danışmaktan çekinmeyin veya güvenilir kaynakları araştırın. Çocuğunuzun geleceği, sizin attığınız adımlarla daha parlak olabilir!
Türkiyenin önde gelen çocuk psikiyatri kliniği olarak,tüm danışanlarımızla hastalarımızı multidisipliner ekibimizle bütüncül olarak değerlendiriyor, en güncel tedavileri sunuyoruz. Her danışan için kişiselleştirilmiş bir yaklaşım benimsiyoruz. Tedavi sürecimiz, düzenli değerlendirmelerle desteklenmekte ve danışanların ilerlemeleri yakından takip edilmektedir.
Ekibimiz, alanında deneyimli ve sertifikalı uzmanlardan oluşmaktadır. Ruh sağlığı konusunda en güncel bilgileri takip etmekteyiz. Her bir uzman, ailelerin ihtiyaçlarını anlamak ve onlara en iyi tedavi yöntemlerini sunmak için titizlikle çalışmaktadır. Sağlığınız, bizim önceliğimizdir.
MBA Zihin ve Davranış Enstitüsü
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.